Isınmadan Kaynaklanan Hava Kirliliği Kontrolü

Isınmadan Kaynaklanan Hava Kirliliği Kontrolü

Isınmadan Kaynaklanan Hava Kirliliği Kontrolü

 A. Hava Kirliliği Hakkında Bilgiler
Hava Kirliliği Nedir;

Canlıların sağlığını olumsuz yönde etkileyen ve/veya maddi zararlar meydana getiren havadaki yabancı maddelerin,normalin üzerindeki miktar ve yoğunluğa ulaşmasıdır. Bir başka deyişle hava kirliliği; havada katı, sıvı ve gaz şeklindeki yabancı maddelerin insan sağlığına, canlı hayatına ve ekolojik dengeye zarar verecek miktar, yoğunluk ve sürede atmosferde bulunmasıdır.

Hava kirliliğini kaynaklarına göre 3’e ayırabiliriz;

a) Isınmadan Kaynaklanan Hava Kirliliği: Ülkemizde özellikle ısınma gayesiyle, düşük kalorili ve kükürt oranı yüksek kömürlerin yaygın olarak kullanılması ve yanlış yakma tekniklerinin uygulanması hava kirliliğine yol açmaktadır.

b) Motorlu Taşıtlardan Kaynaklanan Hava Kirliliği: Nüfus artışı ve gelir düzeyinin yükselmesine paralel olarak, sayısı hızla artan motorlu taşıtlardan çıkan egzoz gazları, hava kirliliğinde önemli bir faktör oluşturmaktadır.

c) Sanayiden Kaynaklanan Hava Kirliliği: Sanayi tesislerinin kuruluşunda yanlış yer seçimi, çevre korunması açısından gerekli tedbirlerin alınmaması (baca filtresi, arıtma tesisi olmaması vb.), uygun teknolojilerin kullanılmaması, enerji üreten yakma ünitelerinde vasıfsız ve yüksek kükürt içeren yakıtların kullanılması hava kirliliğine sebep olan etkenlerin başında gelmektedir.


Diğer Sebepler:

* Kış öncesi baca temizlik ve bakımlarının yapılmaması,
* Kalorifer kazanının usulüne uygun olarak yakılmaması,
* Kalorifer kazanlarının ehliyetsiz kişiler tarafından yakılması,(yurt dışından gelen kişiler)
* Kalorifer ve sobalarda naylon, poşet ve kömür torbalarının da yakılması

Hava kirletici maddelerin sağlık üzerindeki etkileri:

Solunum sistemine etkileri; Solunum bulgularında, enfeksiyonlarda artış; hava yolu tepkilerinde ve tahrişinde artış; akciğer iltihabı; solunumla ilişkili ölümlerde, hastane başvurularında ve hastanede tedavilerde artış; akciğer fonksiyonlarında azalma, astım atakları, kronik tıkayıcı akciğer hastalığında (KOAH) alevlenme ve akciğer kanseri riskinde artış.

Sinir sistemine etkileri; Sinirsel gelişimsel hastalıklar, oksidatif stres, kan-beyin bariyerinde değişimler, baş ağrıları, anksiyete, inmeler, Alzheimer hastalığı ve Parkinson hastalığı.

Hava kirliliğinden dolayı dünya’da her yıl 3 milyon kişi ölüyor!

Atmosferik kirlenmenin iki kaynağı vardır.

Birincisi, ferdî (ev bacaları, motorlu araçlar v.s.);
ikincisi de endüstriyeldir.

Özellikle şehir merkezlerindeki kirlenmenin %50’si ev bacalarından ve motorlu araçların egzozlarından çıkan dumanlardan oluşmakta ve daha çok burada yaşayan halkın sağlığını büyük oranda etkilemektedir. Ayrıca Kirletilen hava, rüzgar ve yağmurla birlikte asit yağmurları oluşmasına neden olarak toprağı ve bitki hayatını tahrip etmektedir.

HAVA KİRLİLİĞİNİN DOĞAYA ETKİLERİ

Küresel ısınma ve sera etkisi

CO2 ve ısıyı tutan diğer gazların miktarındaki artış, atmosferin ısısının yükselmesine sebep olmaktadır. Bu da Küresel Isınma olarak ifade edilir. Bu durumun, buzulların erimesi ve okyanusların yükselmesi gibi ciddi sonuçlar doğuracak iklim değişmelerine yol açmasından endişe edilmektedir.

Asit Yağmurları

Çeşitli endüstriyel faaliyetler, konutlarda ısınma gayesiyle kullanılan yakıtlar, fosil yakıtlara dayalı olarak enerji üreten termik santraller ile egzoz gazları havayı kirletmekte ve kükürtdioksit (SO2), azotoksit (NO), hidrokarbon ve partikül madde yaymaktadırlar. Havada 2-7 gün asılı kalabilen bu kirleticiler, su partikülleri ile tepkimeye girerek asit yağmurlarını oluşturmaktadır.

Asit Yağmurlarının Zararları:

*Asit yağmurları; göl ve akarsularda asit dengesini bozarak, tüm canlıları etkilemekte, hatta bazı türlerin ölümüne yol açmaktadır.
*En büyük etki ormanlar üzerinde görülmektedir. Asidik yağışlar, ağaçların yapraklarındaki büyüme ve gelişmeyi engellemektedir.
*Yeryüzüne inen asit yağmurları, suya ve toprağa geçerek yapılarını değiştirmekte, bunun sonucunda da toprak ve suyla ilişkide olan canlılar zarar görmektedir.


Ozon Tabakası

Ozon yoğunluğunun ultraviyole ışınlarını tutma görevini yapamayacak kadar azalması, “ozon tabakasının delinmesi” olarak adlandırılmaktadır. Ozon tabakasının incelmesi sonucunda; UVb radyasyonu artmakta ve insanların bağışıklık sistemleri zarar görmekte, görme bozukluğu ve deri kanserine yol açmaktadır.

Hava kirliliği oluşturan yakıtları kullanmayalım…

Isınmadan kaynaklı hava kirliliğini nasıl önleriz ?

Unutmayalım ki; hepimizin hava kirliliğini önlemek konusunda yapabileceği bir şeyler mutlaka vardır.

• Kaçak kömür kullanımının önüne geçmeliyiz. Konutlarda ve işyerlerinde doğru yakıt yakma tekniklerini uygulayın
ve yasal odun kömür kullanın!

• İzin belgesi olmayan, ucuz kömürlerin, halk arasında tercih sebebi olmasının nedenlerinden biri ucuz olmasıdır.
Aslında bu izinsiz, kaçak tabir edilen kömürler kalori açısından düşük olduğundan hem daha az ısınmamızı
sağlar ve lüzumsuz yere daha çok para harcamamıza neden olur. Ayrıca yarattığı hava kirliliği de çok daha fazladır.

• Eğer İlçemiz, doğalgaz şebekesi dahilinde bulunuyorsa, İlçede yaşayanları hava kirliliği açısından mutlaka doğalgaza abone olmayı özendirmeliyiz.. Bu bize kısa vadede çözüm, uzun vadede ekonomi getirecektir.

– Öncelikle aşırı enerji kullanımından kaçınılmalı,
– Ağaçlandırma yapılmalı.
– Sanayi tesislerinin ve binaların bacalarına filtre takılmalı,
– Evleri ısıtmak için yüksek kalorili kömürler kullanılmalı,
– Her yıl bacalar temizlenmeli.Çünkü temizlenmemiş bacalar duman çıkışını engelleyerek kömürün tam olarak yanmasını engeller, bunun sonucunda oluşan karbonmonoksit ise ölümlere sebep olur.
– Pencere, kapı ve çatıların izolasyonuna önem verilmeli, ısı ve ekomomik kayıp önlenmeli,
– Sobaların TSE belgeli olmasına dikkat edilmeli.
– Soba boruları temizlenmeli
– Açık alanlarda Moloz, plastik v.b. atık yakmayın yakanları uyarın!


Baca Filtreleri

Fosil yakıtların yanması sonucu gazlar ve partiküller ortaya çıkmaktadır. Özellikle kömür yakıtlı kazanlarda yanma sonucu oluşan duman gazları yakıtın içerdiği kül oranına bağlı olarak oldukça kirlidir. Bu kül her ne kadar kazan içinde alınan konstrüktif tedbirler ile azaltılsa da kısman duman gazları tarafından sürüklenerek kazan arkasından uçucu kül olarak bacaya verilmek üzere çıkar.

Baca filtresi binalarda kalorifer kazanından çıkan zehirli yada çevreye zarar veren gazların, kurumların ve diğer uçucu partiküllerin prüvizasyon yöntemiyle en az atıklı hale getirme yöntemidir.
Hava kirliliğine karşı alınabilecek teknik önlemlerden biri bacalara arıtıcı filtreler takmaktır. Bacalara arıtıcı filtre takılması, öncelikle sanayide gelişmiş ülkelerde yaşanmaya başlayan hava kirliliği sorununa bir çözüm olarak üretilmiştir.

Sulu Sistem Baca Filtresi

Bacadan çıkacak olan is, kurum, tortu gibi çevreyi rahatsız edici zararlı maddeleri filtre içerisindeki su fiskıyeleme sistemi ile çökerti yapılarak sadece duman çıkışı olacak şekilde çalışmasını sağlar.

Sulu baca filtresi neden tercih edilmelidir?

– Bacadan çıkan partiküllerin havaya karışmasını önler.
– Hava kirliliğini %90 a varan oranda önler.
– Su tüketimi minimumdur.
– Hava kirliliğini önlediği için çoğu devlet kurumu tarafından takılması tercih edilir.
– Her tip bacaya kolaylıkla montajı yapılabilir.

Siklon Filtre (Kuru Sistem Baca Filtresi)

Siklon filtre kullanılması ile duman gazları içinde bulunan çevreyi kirletici ve sağlığa zararlı partiküllerin büyük bir bölümü (%70 verimle) tutulmakta, böylece işletme ve çevresi duman gazlarının zararlı etkilerinden korunmuş olacaktır.

Filtrelerin Fiyatları

Daire sayısı, su sarfiyatı yapıp yapmaması, baca ve boru çapları, montajını firmanın kendisinin yapıp yapmaması gibi sebeplerle değişmektedir. 1000 – 8000 TL fiyat aralığında olabilmektedir.

B. Hava Kalitesi İzleme
Çorum’da bulunan Hava Kalitesi Ölçüm İstasyonundan sürekli olarak hava kalitesi ölçümleri yapılmaktadır.
www.havaizleme.gov.tr adresinden takibi yapılabilmektedir.

Önceki Başkan Şahiner,Deprem Bölgesine Gidiyor